Ben Soner Sevgili…

iyi insan olmaya çalışan

       bir belgesel yönetmeniyim...

Ben Soner Sevgili,

1965 yılı Mart ayının 21'inde Adana'nın Kozan ilçesinde doğdum.

Onlarca uygarlığın izlerini taşıyan Kozan Kalesi'nin hemen eteklerinde bahçe içerisindeki bir evde Hüsniye Hanım ve Ahmet Adil Beyin son çocuğu olarak dünyaya gelmişim.

Altı çocuğun sonunda gelmenin anne ve babamda yarattığı yorgunluk nedeniyle "son" olsun demişler. Adım oradan gelmiş.

Çocukluğum, ilkokul, ortaokul ve lise yılların bu tarih ve kültür kokan kentte geçti...

Kozan'ın bana sunduğu toprağı, sıcaklığı, komşuluğu, renkleri, dostluğu ve hayatıma dokundurduğu insanları hep minnetle andım.

*  *  *

Sonra üniversite için Ankara'ya gittim 1983 yılında.

Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi... 

Ben okula başladığımda Siyasal'a bağlı Basın Yayın idi...

Babam da, ben de "gazeteci" olmamı istiyorduk. Babam çok sevdiği bir siyasinin mesleği olduğundan ben ise okula başladığım dönemde izlediğim "Under Fire" filminden dolayı...

Çok renkli denilebilecek bir öğrencilik hayatım oldu. Bu yüzden 12 yılda mezun olduğum okulda geçirdiğim hiçbir günden pişmanlık duymadım.

1986 yılında Hürriyet gazetesinde çalışmaya başladığımda önce "artık okumama gerek yok, zaten olabilecek en iyi yerde çalışmaya başladım" diye sevindim, sonra ise yapmak istediğim şeyin "gazetecilik" olmadığını farkettim...

Hemen ardından Behlül Dal'ın TRT için hazırladığı bir belgeselde çalışmaya başladığında anladım, benim düşümdeki "deniz kızı"nın belgesel olduğunu...

O günden beri hayatımı belgesel üzerine çalışarak geçirdim. Hep keyifle yaptım işimi, hep kendimi çok şanslı hissederek...

Türkiye'nin en iyi belgesel ekipleriyle çalışma şansı buldum. Çok genç yaşlarda, hayal bile edemeyeceğim belgesellerin yönetmenliğini yaptım..

Hem Türkiye hem dünyada sayısız ödüller aldı benim de katkım olan belgeseller... Gururlandım...

Bütün bu yolda her biri birbirinden kıymetli hocalarımın varlığı ile övünürken birçok genç iletişimcinin hocası olma şansı buldum...

Önce mezun olduğum Ankara Üniversitesi İletişim'de, sonra Bahçeşehir ve Işık Üniversitesi İletişim'de, şimdi de Çukurova Üniversitesi İletişim Fakültesi'nde... Her dönem, her ders, her bir öğrenci ile heyecanlandım, yenilendim, öğrendim, öğrettim...

Velhasıl kendime göre dolu dolu yaşadım... yaşıyorum...